Sayın; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan,
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,
Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Ekrem Pakdemirli,
Bir Ülkenin ;
Kaymakamı,
Belediye Başkanı,
İktidar Partinin ilçe başkanı,
İlçenin belediye meclis üyeleri,
Muhalefet partilerinin ilçe başkanları,
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve başkanları,
Esnaf odası başkan ve yöneticileri,
Ziraat odası başkan ve yöneticileri,
Esnaf kefalet kooperatifi başkan ve yöneticileri,
Bulundukları ilçede ne yaparlar ? Görevleri nelerdir ? Kendi işlerinin dışında ilçenin sorunları ile ,kültürel ve ekonomik yapısıyla,turizmiyle,eğitim ve kültürü ile ilgilenmeleri gerekir mi ? Yoksa sabah kendi işlerine gidip akşam evlerine dönerek aybaşında maaşlarını almaları yeterlimidir ?
Mesela Ayaş’ta yukarıda belirttiğim etkili ve yetkililer kendi işlerinin dışında Ayaş’ta ne yapıyorlar ?
Mesela Ayaş Başbereket’te yapıldığı belirtilen kaçak binalara Ankara Büyükşehir belediyesinden imar çalışması yapılmasına ne diyorlar ?
Ayaş Gökçebaş mahallesinde 500 dönüm arazinin Milli Emlaktan TOKİ’ye devredilip,TOKİ’nin 5 yıl vadeli sattığı köy hayvanlarının otlatıldığı yer hakkında ne düşünüyorlar ?
Orta Berekette tarım arazilerinin imar planı çalışmasına ne diyorlar ?
Ayaş Feruzköy’de yine Milli Emlak tarafından 180 dönüm arazi birine verilirken,köy dernek yöneticilerinede 40 ar-50 şer dönüm yerin Milli Emlak tarafından verilirken sorgulamak hiç aklınıza geliyor mu ?
Yine Milli Emlak tarafından Ayaş Gökler mahallesinde 320 dönüm arazinin kiraya verilmesi hakkında ne düşünüyorlar ?
ANKARA’DA İLK UYGULAMALARINDAN OLAN HOBİ BAHÇELERİNİN TARIM ARAZİLERİNE VERDİĞİ ZARARLAR İLE KOSKOCA ABDÜLSELAM DAĞININ TAŞ OCAKLARI TARAFINDAN YOK EDİLMESİ VE YOK EDİLİRKENDE ÇEVREYE VERDİĞİ ZARARLARIN ÖNEMİNİ HİÇ DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ ?
Seçuklu şehri Ayaş’ta 40 evler diye bilinilen yerde yıllar önce tadilatına başlanılan kaplıca ve hamam tam biti açılacak derken son 2-3 yılda anlaşılmaz bir şekilde işin yarım kalmasını açıklayacak yada neden yarım kaldı diye sorgulayacak kimse var mı ?
Bir yılda Ayaş’ta bu kadar tahrifat yapılırken Ayaş’taki etkili ve yetkili çevreler sessiz kalmaya devam ederse,5 yıl sonra acaba Ayaş’ta ekilecek-dikilecek yer kalırmı yoksa Ayaş bir gecekondu şehri mi olur ?
Ankara’nın ve İstanbul’un taze meyve ve sebze deposu olan Ayaş İlçemizin talan edilmesi yarınlarımızın yok edilmesi değil midir ?
Dünyamız gıda ve su savaşlarına maruz kalmak üzereyken milli kaynakları, üretimi engelleyici betonlaşmalara açmak ne derece doğrudur ?
Gıdamızı, çevremizi, doğamızı korumak yerine imha etmek akla vicdana uyar mı ?
Ayaş'la ilgili yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum ancak sonuç alacağınıza inanmıyorum, bir de benim gözümle bu yazıyı yayınlarsanız çok sevinirim. saygılarımla,
Bir Ayaşlı Gözüyle.
Yorum yazarak Yeni Ufuk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Ufuk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Ufuk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Ufuk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Ufuk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Ufuk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Ufuk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Ufuk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.