Oldum olası sevmişimdir yaşlı insanlarla sohbet etmeyi. Ayaklı birer ansiklopedi gibi gelmiştir bana. Tarih, felsefe ne ararsanız en önemliside hiçbir kitapta asla rastlayamayacağınız hayattan dersler bulursunuz.
87 yaşında eşi Fatma hanımı kaybettikten sonra huzur evine yerleşmiş eski bir bakırcı ustasıydı Mehmet amca. Buğulu yemyeşil gözleri, tonton, dizinde bakır dövmekten tutulan bacaklarıyla bir elinde bastonundan aldığı destek diğer koluna bir kişi girerek yürütebiliyorduk ancak. Ne zaman eşinden bahsedecek olsa minnet, özlem, sevgi dolu bir kalple yad eder gözlerinden dökülen yaşları titreyen elleriyle silerken “ onun gibi bir kadına hiç rastlamadım “ diye girerdi söze.
“Allah bize çocuk nasip etmedi. Cami avlusuna çöp kenarına bırakılmış kimi bulsam alır eve getirdim. Neden getirdin nerden buldun demez hemen eteğine sarar bağrına basardı.
Böyle böyle üç erkek evlat büyüttük. Biri öğretmen diğeri subay en küçüğü polis mesleğini seçmiş evlendirmiş toruna karışmıştık. Hepsi gurbetteydi biz Fatma’m ile baş başaydık yine. Allahın taktiri oda gitti. Çaresiz buraya geldim “ dedi. “Oğlanlar evi satmak istedi orada eşimin hatırları varken nasıl satardım. Ben ölene kadar olmaz dedim.
Arada bir izin alır bir aylığına oğlanları ziyarete gider emekli maaşımla ihtiyaçlarını görür yine dönerdim.
Son ziyaretim Konya’ daki polis olan oğluma olmuştu. Gider gitmez tüm faturaları ödemiş buzdolabını doldurmuş yedi yaşındaki torunuma hediyeler aldıktan sonra kalan parayı geline harçlık vermiştim.
“Gelin hanım beni istemezdi hiç sevmedi ” dedi. “Oğlan işe gidince valizimi getirip kapının önüne koyuyor gitmediğimi görünce akşam olduğunda tekrar odaya taşıyordu. Oğlumun hatırına der susardım. Sonra yemekte torunumun ”dede yemek yerken yerlere dökme” diye uyarıları başladı. Karlı bir kış günüydü tipiden göz gözü görmüyor oğlum gece nöbetine gitmişti.
Gelin hanım yine valizimi getirip hışımla kapının önüne attı “ bu gece gideceksin” diye yüzüme haykırdı. Nasıl kalırdım artık nasıl gidecektim cebimde beş kuruşum yokken. Göz yaşları içinde çıktım tren istasyonuna kadar yürüdüm. Sabaha kadar kalacaktım oğlum eve döndüğünde nasılsa beni arar bilet parası ister dönerim diye düşündüm. Aramadı” dedi gözyaşları içinde. “Onlar bizim fakirhanemize sığmıştı ben onların süslü püslü odalar dolusu evlerine sığamadım.
“Yanıma gelen bir yolcudan tren bileti alacak kadar borç para istedim memlekete döner dönmez ödeyeceğime söz verdim. Allah razı olsun ondan verdi döner dönmez arkadaşlardan borç alarak borcumu yolladım.
Bir ay geçmişti oğlum aradı eşi trenin altında kalarak can vermişti. Ne diyeyim Allah günahlarını affetsin” diyerek gözyaşları içinde sözlerini bitirmişti.”
Nutkum tutulmuştu ne ağlaya bildim ne teselli edecek tek bir söz bulabildim.Neydi bizi birbirimizden koparıp bu kadar uzağa fırlatan vefasızlaştırıp, yozlaştıran. Kendi kanından canından olmadığı halde besleyip büyüten meslek sahibi yapan birine reva mıdır bu tutum.
Allayıp pullayıp çok güzel sunumlarla bize servis edilen yalnızlığın, kim demişse iyi olduğunu yalan demiş. İnsan ruhuna ne kadar ters bir slogan.
Yanınızdakinin eline dokunmadan önce kalbine dokunun. Tutunacak bir dalınız olsun.
Yaşamak böyle ziyan olmamalı. Kimse dokunmuyor kimsenin yalnızlığına, kimsenin kimseyi ısıtmadığı bir çağ bu.
Yalnız, kırgın, kimsesiz ölüyoruz.
KALIN SAĞLICAKLA…
Yorum yazarak Yeni Ufuk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Ufuk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Ufuk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Ufuk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Ufuk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Ufuk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Ufuk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Ufuk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.